Kayıtlar

Hafızai Beşer (14) Ahmet Kırçoğlu, Mustafa Akyüz, Selahattin Yurt, Cihan Köprücü, Aşık Kurbani

Resim
AHMET KIRÇOĞLU Memleketin eski ve köklü bir ailesine mensup, kendinden menkul davranış ve tabiat sahibi; bizim (ziyadesiyle) ergen dönem ve gençlik arkadaşımız ve ağabeyimiz. Şingah Mahallesinden. Memleketin tanınmış fırıncı esnafı ve un değirmeni ile maruf Yaşar Kırçoğlu amcamızın büyük oğludur.  Arkadaşlık ve yaren ortamlarımızı karşılıklı dondurmuş olsak ta, Ahmet ağabeyimizi bu sayfalarda anmamak hem onun gibi memlekette kendini kabul ettirmiş bir saygın kişiliğe haksızlık, hem de bizim aldığımız lokal ve mevzii terbiyeye aykırı olurdu.

Hafızai Beşer (12) Gobuk Sultan Nene, Şeref Oruç, Orhan Çakmak, Faruk Çağlar, Mehmet Kavi

Resim
Üç Kuşak Sultan Nene Torunları GOBUK SULTAN NENE    Gazi Gobuk Sultan Nene, Bayburt'umuzun Ermeni Vahşetinin yaşandığı 1916-1918 yılları arasında, erkek kardeşleri; Piri ve İrfani beğlerle beraber, memleketimizin maşerinde dillere pelesenk olmuş gerçek kahraman kardeşlerden hanım olanıdır. Yani Bayburt kadınının iffet ve namus kıyâmının adı. Erzurum da Nene Hatun, Afyon da Kara Fatma, Kastamonu da Şerife Bacı kim ise, Bayburt'ta da Gobuk Sultan Nene o'dur! Peki nereden geliyor bu "GOBUK" lakabı? Bu soruyu Sultan Nene'nin torunu Avukat Ayça Sezer cevaplasın isterseniz değerli okuyucular; "Yıl 1916 veya 1917 Ermenilerin gemi azıya aldığı yıllar. Defolup gidiyorlar memleketimizden. Ancak yakıp yıkarak, vurup kırarak. Benim "büyük büyük ninem" yani "babamın babaannesi", o zamanlar henüz sağ, Adı; "Sultan." Alçaklar (Ermeni komitacılar) Bayburt ta ve çevre illerde evlere girip, her şeyi yağmalayıp

Hafızai Beşer (7) Berhan Şimşek, Hacı Şaban Ef., M. Orhan Akkoyunlu, Yavuz Şahin,Vedat Bilgin

Resim
MEHMET ORHAN AKKOYUNLU Akkoyunlu Hanedanının, gerçekten hanedan ve mümtaz  abidevi bir üyesi… iyi insan, çelebi; babacan heybetli, merhametli, yufka yürekli, davudi bir sesle hitap eden, insanları Cenabı-ı Hakkın kutsal bir emaneti olarak gören, aristokrat fakat gayet dindar ve sade bir hayat sahibi, vefası ve dostluğu söylenen bir değerli insandır.  Mütedeyyin   ve sofi, Hacı Şaban efendiye müntesip. 1973-1977 yılları arasına Milli Selamet Partisi Milletvekili, parti içinde ağırlığı ve gücü olan erk sahibi birisidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan vekilliği yapmış olup, dönemi itibariyle o zaman ilçe olan memleketimize hiçte yadsınamayacak hizmetler getirmiştir. Süt Kurumu, Kesici Aletler Fabrikası vb. projelerden bir kısmı hayata geçirilip kısa olan iktidarlarından sonra bir kısmı ise akamete uğramıştır. Herkesin ittifakla teslim edeceğini bildiğim Mehmet Orhan Akkoyunlu memlekete hizmet için uğraşan bir siyaset gütmüştür. Ondan sonra Bayburt’umuza üretim ve istihdama

Hafızai Beşer (22) Alper Yazoğlu, Murat Karapınar, Naci Piri, Dursun Ali Camadan

Resim
Hafızai Beşer (22) Alper Yazoğlu, Murat Karapınar, Naci Piri, Dursun Ali Camadan ALPER YAZOĞLU Değerli dostlar, Alper beyi öyle yakından tanımışlığımız yok.. Yıllar evvel Pendik Kaynarca da Bayburt Derneğinde bir çay içmişliğin dışında, bir de Çorlu Bayburt Yardımlaşma derneğinin açılışında hal hatır sormak kabilinden  tanırız. Mamafih, kendisinin ülke çapında tanınan ve bilinen,  gerek sosyal aktiviteleriyle gerekse de iş adamlığı açısından anılmaya, bu sütunlarda yazılmaya değer bir yüz akı hemşeri olduğunu belirtmeliyiz. İnternet ortamında edindiğimiz bilgiler ve üniversiteden yakın arkadaşı, yareni Murat Ergül ağabeyimizin anlatımları ile tanıtmaya çalışacağız bu değerli hemşerimizi. Malumunuz, yine bir değerli hemşeri ve iş adamı olan Bayburt Sporumuzun ve Bayburt Eğitim Vakfı onursal Başkanı  Kurban Yazoğlu’nun köyü olan İncili köyünden olup, Kurban beyle de amcazadedir. Babasının memur olması dolayısıyla İlk, orta ve Lise Eğitimini Gümüşhane

Hafızai Beşer (20) Remzi Çavuldak, Fırat Kızıltuğ, Mete Türker

Resim
REMZİ ÇAĞILDAK   (Çavuldak) (1910 - 26.12.1976) Remzi Çağıldak Cümbüşüyle Remzi Çağıldak büyüğümüz memleketimizin asilzade ve köklü bir ailesindendir. Babası 1. dünya savaşında şehit olmuş olup, annesi de muhacirlik diye bilinen, Sivas’a göç esnasında yolda hastalanarak vefat etmiştir. Yani çok küçük yaşta hem annesini hem de babasını kaybetmiştir. 3 yaşında yetim ve öksüz kalmış, anneannesi tarafından büyütülmüştür. Şehit yadigarı olan Remzi büyüğümüz, ölümsüz eseri;   “ben feleği gördüm daştan inerken”     derken,  belki de, der’ûnundaki  onarılması ve tarifi   imkânsız bu eksiklikleri gam kültürü muvacehesinde terennüm etmiştir. Ben Feleği Gördüm Taştan İnerken Gırıldı Ganadım C