Adnan Bayram | Bayburtun Hayat Yolunda !

 Ankara Bayburt Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin 30.06.2010 tarihli genel kurulunda oluşturulan yeni yönetim kurulu başkanlığı görevine getirildikten itibaren;Ankara’daki Bayburtlu STK’lar başta olmak üzere, yardımlaşma, dayanışma, birlik ve tek ses olma hususlarında yeterli güce sahip olunmadığı yönetim kurulumuz tarafından görülmüş ve bu eksikliğin giderilmesi görev felsefemiz olarak benimsenmiş olup, Ankara’daki tüm STK’lar ile ve derneğimizin bu konularındaki hassasiyetini benimseyen Ankara dışındaki bazı STK’lar ile diyaloglarımız başlatılmış tek yürek ve büyük güç olabilme yeteneğine kavuşabilme çalışmalarımız 2010 tarihinde başlatılmış, 2011 yılında hızla geliştirilmiştir. 

Görevimize devam ettiğimiz süre içerisinde de çalışmalarımız devam edecektir. Derneğimiz bu amaçla, Ankara’daki STK’lar ile güç birliği platformu çalışmalarına yönelik 2012 yılının ilk toplantısını 08.01.2012 günü, derneğimiz merkezinde yoğun bir gündemle gerçekleştirdi. Gündeme damgasını vuran konu, tesadüfen Karadeniz yerel basınından öğrendiğim, Gümüşhane Kültür Merkezi’nde ve Trabzon’da gerçekleştirilen çevresel etki değerlendirme tanıtımı ile değerlendirmesi yapılan “Erzincan Trabzon Demiryolu projesinin tanıtıldığı ve Bayburt’un bay-pas edildiği” idi. 

Tanıtımda tarif edilen güzergah şöyle;

Erzincan-Kelkit- Gümüşhane-Torul’dan bir hat Trabzon’a bir diğer hat, Torul’dan – Tirebolu’ya şeklindeydi. Önceki yıllarda Doç. Dr. Şeref Oruç Bey’in kendisinden bu projeyle ilgili Bayburt hattının daha uygun olduğu konusunda KTÜ’de çalışmalar yapıldığını dinlemiştim. Bunun üzerine Oruç Bey’i arayıp detaylı bilgi aldım. Bu toplantıda Oruç Bey, demiryolu hattının Bayburt’tan geçmesinin uygunluğunu KTÜ’de yapılan çalışmalarla, teknik, ekonomik, sosyal açıdan izah ederek açıklamalarda bulunuyor. Ancak Oruç Bey’in açıklamasını destekleyen, Oruç Bey’in kendisi haricinde, ne başka bir hemşehrimiz, ne de yerel basınımızın bu toplantılarda bulunmadığını, “yerel basınımızı izlediğimde” öğrendim ve hayretler içerisinde kaldım. Sadece Bayburt Üniversitesindeki Öğrenci Forumunda, Demir yolunun İpek yoluyla aynı öneme haiz olduğundan bahisle, demiryolunun ilimizden geçmesi gerektiğini bilimsel yaklaşımlarla vurgulayan Mühendislik Fakültesi Dekanı Vekili Prof. Dr. Yakup Basmacı olmuştur. ( Katkılarından dolayı Basmacı Bey’e teşekkür ediyorum.) 

Değerli hemşehrilerim, Bayburt ekonomisinin ülkemizdeki ekonomisi en zayıf iller arasında olması ve en az istihdama sahip il olmamız nedeniyle, son yıllarda, çok sayıda hemşehrimizin iş ve aş bulmak için göç ettikleri gerçeği ile karşı karşıyayız. Bu göç ile, ilimizin giderek daha çok fakirleşmesi, fakirleşme arttıkça göçün hızlanması kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle toplumsal sorunlarımızın da çözülemez noktaya doğru gideceği gerçeği ile yüz yüzeyiz. Dolayısıyla, ilimize istihdamı artıracak işletme sahalarının tesisi için gerekli yatırımların yapılabilmesinde ucuz nakliyenin, limanlara hızlı ulaşabilmenin önemli kriterlerden olduğu tartışmasız bir gerçektir. 

Bu kriterler ilimize yatırımcıların gelebilmesi ve üretimlerinin pazarlarda rekabet edebilmesi için de oldukça önemlidir. Öyleyse ilimizden “Tren Yolu” hattının geçmesi kesinlikle sağlanmalıdır. Bu ortam ilimiz için tarihi bir fırsattır. Her iki hattı mukayese ettiğimizde, şahsım 33 yıllık İnşaat mühendisliği birikimimle, Teknik açıdan, sadece coğrafi koşullar değerlendiriliyor olsa bile demiryolu hattının Bayburt’tan geçmesi ekonomik açıdan daha uygun görünmektedir. Kaldı ki bu gibi projelerin uygulanmasında İl bazından öteye bölge bazında, Ekonomik soysal, toplumsal ve stratejik tüm değerlendirmeler göz önüne alındığında, (yapılan tüm bilimsel çalışmalar da dikkate alınarak) inanıyorum ki yetkililer de demiryolu hattının ilimizden geçmesi gerektiği talebimizi uygun bulacaklardır. Bu isteğimizin ne hemşehricilik ne de bölgecilik içgüdümüz olduğunu hiç kimsenin düşünmesini istemem. Bu talebimiz; ilimizin, bölgemizin, ülkemizin çıkarlarına uygun en ekonomik demiryolu hattıdır. 

Bugüne kadar ilimizde uygulanmış olan yetersiz ekonomik politikaların getirdiği sorunların çözümünde, yatırım için önemli kriterlerden olan demiryolu hattının ilimizden geçmesi talebi haklı ve çözüm üreten bir taleptir. Bu aşamada İlimizden demiryolu hattının geçirilmemesi gibi bir zafiyet Ülkemizin çıkarları bakımından büyük bir kayıp olacağı gibi İlimizde kalkınma fırsatını kaybetmiş olacaktır. Bunun için Türkiye sathındaki tüm STK’larımızı, işadamlarımızı, siyasetçilerimizi, yöneticilerimizi, bürokratlarımızı ve tüm hemşehrilerimizi yine ayrıca bölge halkımızı bu düşünce ve haklı talebimiz etrafında yoğunlaşarak birlik ve beraberlik ruhu ile kamuoyu oluşturmaya davet ediyorum. Bu proje ile ilgili olan kişiler, kurum ve kuruluşlar ile gerekli girişimlerle çalışmalara başlanılması gerektiğine inanıyorum. 

Bu demiryolu hattının Bayburt’tan da geçmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygunluk çalışmalarını KTÜ’de gündeme taşımada gayret gösteren, bu alternatifli projeler hakkında birikime sahip olan Doç. DR. Şeref Oruç beye platform adına teşekkür ediyorum. Siyasi tercihlerimizi ve bencilliğimizi bir kenara bırakarak kamuoyu oluşturma çalışmalarına destek vermemizin İlimizin çıkarları gereği olduğunu hatırlatmak istiyorum. Değerli hemşehrilerim, İlimiz için hayat yolu diye tanımlayabileceğimiz çok önemli olan bu projenin, ilimiz yerelinde hiçbir alanda yeterince gündeme taşınmamış olmasından dolayı üzüntümü saklamayacağım. 

Böyle bir projenin savunulmasının “Bayburt sevdalısıyım” diyen her hemşehrimin en önemli görevi olduğu düşüncesindeyim. Ankara Bayburt Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı olarak tüm Ankara’daki ilçe ve köy derneklerimizi temsilen 08.01.2012 tarihli güç birliği platformu toplantımızda, bana verilen temsil yetkisine dayanarak tüm Ankara’daki STK’larmız adına Ankara dışındaki tüm STK’lardan ,İlimizin kaderini olumlu yönde etkileyeceğine inandığım bu girişimin hayata geçebilmesi için desteklerini bekliyor,  İlimizin ve Ülkemizin birliği, beraberliği ve faydalı Projeler için gerektiğinde tek yürek, tek ses ve büyük güç olabilme yeteneğine ulaşmayı, Bayburtlu STK’lar güç birliği Platformunu oluşturarak haklı taleplerimizi ses getirecek çalışmalarla kamuoyunda duyurabilme yeteneğine ulaşmayı diliyorum. 

Bu girişimin tüm STK’lar tarafından benimseneceğini umuyor, “BAYBURT’lu STK’lar GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU” düşüncemize ilginizi bekliyor tüm hemşehrilerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum. 

ANKARA BAYBURT KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ BAŞKANI 

ADNAN BAYRAM